27 Mart 2012 Salı
Makale Konusu için Öneriler
Blog Dünyası bazılarının dediği gibi sanırım gelip geçici bir heves değilmiş , çünkü her geçen gün blog yazan sayısı artmaktadır. Hatta blogger yaşı gittikçe düşmektedir. Geçtiğimiz günlerde bir webmaster forumunda ''2000 doğumlu blogger'' diye bir başlık açılmıştı.Blog internet sitesinden ziyade insanların birbirleri ile birikimlerini ve tecrübelerini paylaştığı platformlar haline geldi. Her ne kadar milyonlarca blog internet deryasında yüzüyor olsa da eminim ki bir çoğu açılıp öylece bırakılmış bloglardır.
''Blog tutmak'' tabirini yada ifadesini diyeyim sevmiyorum. Eskiden kilitli defterler şeklinde günlükler olurdu o zamanlar da ''günlük tutuyorum'' derlerdi , aman sıkı sıkı tutun bir yere kaçmasın. :) Ben blog yazmak ifadesini tercih ediyorum.
Blog yazmak öyle göründüğü kadar kolay değildir. Bir çok insan bir hevesle blogunu açar ve yazdığı bir kaç makalenin ötesine gidemez. Gidemeyişinin sebebi sistemli gitmediği içindir. Aynı şeyler benimde daha önceki blog maceralarımda başıma geldi. Bir kaç makale yazıp , biraz kendimden ,biraz ilgilendiğim konulardan bahsettikten sonra ''ne yazacağım'' kaygısına düşüp ardında da yazacak konu bulamadığım için kapattığım blog sayısı bir hayli olmuştur.
Nacizane blog maceram neredeyse 6. yılına giriyor. Yine böyle bir blogspot blog ile başlamıştım. Sanırım o zaman açtığım ilk bloğumun adı Vural'ca Paylaşımlar'' isimli bir blogdu. Hey gidi günler hey... :)
Blog yazarken en önemli hususlardan birisi bloğunuzu açarken kafanızda hangi konu üzerine yazacağınızı şekillendirmenizdir. Örnek olarak ben bloğumda dini konular üzerine ve webtasarım ile ilgili makaleler yazmayı tercih ediyorum. Elimden geldiğinde bu konularda bilgi verici yazılar yazarak birilerine faydalı olmaya çalışıyorum.
Makale konusu seçerken zorlandığınızı hatta bazen '' ne yazsam acaba'' diye kara kara düşündüğünüzü biliyorum.
Makale konusu seçerken yada makale konusu belirlemek için kendi yöntemlerimden bazılarını sizlerle paylaşacağım eminim sizlerinde çok işine yarayacaktır.
1-Bloğunuza benzer blogları ziyaret edin.
Sizinle aynı kategoride yada benzer kategorilerde yazılar yazan bir blogger'ın blogunu ziyaret edip , hangi konular üzerine yazdığını , hangi noktalara temas ettiğini inceleyin. O blogun yayınladığı makalalerin benzerini yada taklidini yazın demiyorum. Oradaki makaleleri incelemeniz size yeni makale konuları için ilham olacaktır.
Diyelim ki bir webtasarım blogunda wordpress eklentilerinin kullanımı için yazılmış bir makalenin içinden bir wordpress eklentisinin kurulumunu anlatan eşsiz bir makale çıkarabilirsiniz.
2-Günün anlam ve önemini takip edin.
Eskiden okullarımızda Günün anlam ve önemi isimli panolarız olurdu. Bu tekniği de onun gibi düşünebilirsiniz. Masanızda bir yapraklı takvim ( tercihim semerkand takvimidir) bulunursa günlük olarak o günün önemli olaylarını görüp makaleniz için fikir üretebilirsiniz. Takvimin arka yüzündeki bilgilendirici küçük notlar ise cabasıdır. Tarihte bugün isimli onlarca site mevcuttur. Ben genelde bu iş için wikipedia'yı kullanıyorum. İlgili tarihi wikipedia'ya yazdığınızda o gün olmuş dünya çapındaki önemli olayları linkleri ile birlikte veriyor. O gün doğanlar, o gün vefat edenler gibi bilgilerinde yer aldığı bir bölüm inanılmaz derecede makale konusu için ipucu olabiliyor.
3- Notlar alın.
Hepimizin elinde cep telefonu vardır. Yolda yürürken , bir yerde bir afiş gördüğünüzde , arabayla giderken dikkatinizi çeken , bu konu üzerinde bloğumda bir yazı yazayım diye düşündüğünüzde mutlaka onu cep telefonunuzun bir bölümüne not alın.Bir kağıdada not alabilirsiniz. Daha sonra kısa aralıklarla notlarınıza göz gezdirdiğinizde bir çok makale konusunun kafanızda canlandığını hatta ortaya harika makalelerin çıktığını göreceksiniz.
4-Dergilerden faydalanın.
Evinizde bulunana eski yada yeni farketmez arada bir sayfalarına göz gezdirin mutlaka ilginizi çekecek bir kaç konu bulacaksınızdır. Sizin ilginizi çeken konu mutlaka bloğunuzda yer almalıdır. Örneğin , ben semerkand aile dergisine aboneyim ve bu ay ki dergide bir konu çok hoşuma gitti, anne ve baba adaylarına dair bir yazı mevcuttu ve bu yazı da anne-baba adaylarının çeşitlerinden bahsediyordu. Bende bu baba adaylarının bir çeşidiyim. O halde bu konu üzerinde bir makale yazabilirim. Allah'ın bize armağan ettiği oğlumuz için hissettiğim babalık duygularını paylaşabilirim fikri oluştu.
5-Yazı Dizileri belirleyin.
Yazı dizileri sizi kısır döngüden kurtaracak ve okuyucularınızı daha sonra yazı dizisinin devamını okumak için tekrar sitenize yönelendirecektir. Örneğin ; Ben bloğumda 2 adet yazı dizisi bulunduruyorum ve belirli periyodlarla devamını yazıyorum. 1. Türk Tasarımcılar Serisi başlığı adı altında çok başarılı işlere imza atmış olan Türk tasarımcıları kısaca tanıtıp çalışmaları hakkında bilgiler sunuyorum. Bu yazı dizisi şu an dördüncü bölüme geldi.
26 Mart 2012 Pazartesi
Bloğunuzun Ziyaretçi Sayısını Arttırma Yöntemleri
Öyle çok profesyonel yöntemler bekliyorsanız bu makaleyi okumaktan vazgeçebilirsiniz. Çünkü ben sizlere bloğunuzun ziyaretçi sayısını onbinlere , yüzbinlere çıkarmayı vaadetmiyorum. Bloğunuzun az da olsa ziyaretçi sayısını nasıl arttırırsınız onu anlatacağım. Aktaracağım yöntemler tarafımda bir kaç kez denenmiş ve olumlu sonuçlar alınnmıştır. Kendi bloğumu açalı daha 3 ayı doldurmadan biraz sonra bahsedeeğim yöntemlerle günlük 2500 ortalama hite ulaşmış durumdadır.
1- Bloğunuzu her zaman güncel tutun.
Bloğunuzu güncel tutmanız demek insanların bloğunuzu daha sonra tekrar tekrar ziyaret etmesini sağlamak demektir. Güncel bir blog ziyaretçiiler için kaynak niteliğinde olabilir. Güncel Bloglar bir köşeye not edilir ve daha sonra tekrar ziyaret edilir.
2- Bildiğiniz konularda yazın
Bildiğiniz konular üzerine yoğunlaşın , ziyaretçilerinize bir branşınız olduğunu hissettirin , her telden çalan bloglar genel de pek tutunamazlar , tutunsalar da kullanıcılar tarafından bir süre sonra geyik muhabbeti yapan bir blog edasında algılanır. Örneğin benim bloğum srgz blog , webtasarım üzerine geliştirdiğim ve zamanla dini hissiyatlarımı paylaştığım bir blogdur.
3- Webmaster forumlarında aktif olun.
Webmaster forumlarında aktif bir şekilde yer alın günlük bir kaç konuya bilginiz dahilinde cevap yazın. Aklınıza takılan bir soru varsa google da aramak yerine webmaster forumlarında sorun , bunun için webmaster forumlarında imza bölümünüzde mutlaka bloğunuza ait bir linkiniz olsun ki insanlar sizin cevapladığınız konulardan ve açtığınız konulardan sonra bloğunuzu ziyaret etsinler.
4-Bumerang Kullanın...
Günümüzde yeni olmasına rağmen oldukça rağbet gören bir sistemdir. Para kazanmanın dışında yazakafeye eklediğiniz içerikler ile bloğunuza ziyaretçi çekebilirsiniz.
5- Sosyal imleme siteleri...
Sosyal imleme siteleri , ziyaretçi sayısını arttırmak için oldukça etkili bir yöntemdir. Bir çok yerli ve yabancı olmak üzere sosyal imleme sitesi mevcuttur. Buralara içeriklerinizi girerek , sitenizin ziyaretçi sayısını arttırabilirsiniz.
6- Link değişimi yapın.
Diğer blogçular ile link değişimi yapabilirsiniz. Ziyaretçi sayısı yüksek olan bloglara rica da bulunup , link değişimi isteyebilirsiniz.Link değişimi yaptığınız blogu ziyaret edenler sizinde linkinize tıklayacaktır.
7-Yorum Yapın...
Diğer blogları ziyaret ettiğinizde mutlaka yorum yapın. Yorum yaptığınızda blog adresinizi yazmayı unutmayınız. Yorumunuzu okuyanlar ve yorumunuzu okuyan blog sahibi mutlaka sitenizi ziyaret edecektir.
8-Küçük hediyeler dağıtın.
Bütçenizi sarsmayacak şekilde küçük hediyeler dağıtabilirsiniz. Küçük etkinlikler ile sitenizde çekilişler düzenleyebilirsiniz. Bu sayede ziyaretçi sayınız artacaktır.
Vural Egemen SARIGÖZ
26/03/2012
25 Mart 2012 Pazar
Pişmanlıklarımı Al Rabbim'e Götür...
Selamların en güzeli sana olsun Ey Efendim. Çok pişmanım , o kadar çok günah işledimki , o kadar günahkarım ki anlatmaya ne benin lügatım yeter , ne de anlatmaya yüzüm olur. Herşeyin gizilisini, açığını bilen Rabbim'e yüzüm yok. Günahkarım ama umudum var. ''Mümin ümitsiz olmaz'' derler , ümitsiz değilim , Allah(c.c) merhametlilerin en merhametlisi , bağışlayanların en bağışlayıcısıdır. Her günüm seninle geçiyor Ya Resülallah , Sensiz geçen koskoca yıllarımı hatırladıkça sensiz saniyem geçsin istemiyorum. Selamlarım sana , dualarım sana Ey Efendim. Sen Alemlere Rahmetsin , Sen en merhametli Peygamber , En affedici Resulsün.
Bende günahkarım , beni önce sen affet , sana layık ümmet gibi yaşayamadığım günlerim , aylarım , yıllarım için önce sen affet , sonra bu pişmanlıklarımı al Rabbim'e götür Ey Efendim. Rabbim'de affeylesin bu günahkar kulunu. İşlediğim her günah için gökler dolusu tövbeler olsun , kendime ettiğim her ah için yerler dolusu tövbeler olsun.
Her gecenin sonunda sana selamlar gönderiyorum ey Efendim. Aldığını biliyorum. Belki bu günahkar ümmetinin selamını arzu ve istekle almıyorsundur. Ama ben '' bana gönderilen her selamı alırım'' hadisi,i şerifini biliyorum ve sana hep selamlar gönderiyorum Ey Efendim.
Her gecenin sonun da uykudan uyanıp , '' Ey Allah'ım beni uykumdan uyandırdın , hem beşeri uykumdan , hem gaflet uykusundan uyandırdın , sana sonsuz şükürler olsun'' diyorum. Sadece gece namazlarında ağlayabiliyorum. Sadece geceleri Rabbim ile başbaşa kalabiliyorum. Yalnızca, geceleri seninle gönül bağı kurabiliyorum.
Önce günahlarımı düşünüp ağlıyorum , Ey Allah'ın Resulü, ağladığım geceler sana ayandır , al bu pişmanlıklarımı Rabbim'e götür...
O tövbe edenlerin tövbesini kabul eder , tövbe edenleri sever.
Çok dualar okuyorum seni rüyalarımda görmek için , çok defalar ağladım göremiyorum diye...
Ben seni rüyalarımda göremeyecek kadar günahkarım Ey Efendim. Bir kere görsem seni , dünya gözüyle görmek nasip olmadı bari rüyalar aleminde görebilsem mübarek yüzünü...
Geçen gün , bir müslüman seni görmüş rüyasında , öyle bir anlatıyordu ki gül yüzünü , saçını, sakalını , sarığını o anlatsın seni ben donup dinleyeyim onu...
Ey Efendim , ben sana ümmet olmaya , Rabbime kul olmaya layık değilim. Ne sana ümmet olabildim ne de Rabbim'e kul...
Tövbelerim olsun , işlediğim her günahtan sıyrılıp çıktım.Dönmedim bir daha o günahlara , günahlarımı karşılık gelen cehennem ateşini düşünmek yerine , Rabbim'im merhametini senin şefaatini düşünüyorum.Ey Efendim al bu pişmanlıklarımı Rabbim'e götür.. Affetsin beni... Kalbime hidayet , son nefesimde iman nasip eylesin.
Her gece gözyaşları içinde '' Ya Rabbi ben pişmanım , keşke yapmasaydım, ben piişmanım , affet beni , ben pişmanım tövbemi kabul eyle'' diye dualar ediyorum. Bu dualarımla birlikte sana da selamlar gönderiyorum Ey Efendim. Al bu pişmanlıklarımı Rabbim'e götür. Sen benim pişmanlığımı Rabbim'e söylersen , senin hürmetine tövbemi kabul eyler...
Selamların en güzeli sana olsun Ey Efendim.
Vural Egemen SARIGÖZ
26/03/2012
21 Mart 2012 Çarşamba
Tasavvufa İlk Adım...
Bir Halil Hoca denen zat ile tanıştım dün akşam , ellili yaşlarda , ak sakallı , cüppeli , sarıklı velhasılı kelam nur yüzlü bir ademoğludur. Ayağında bir lastik ayakkabı , içinde bir mest , bir pantolon bir kazak , cüppe ve sarıktan gayrısı yoktu üzerinde , öyle tarih edince bir çoğunuzun zihninde ve aklında canlanan insan profilini görür gibiyim. Öyle değil , Halil Hoca esasen akademisyendir. 22 yıl Rusya'da İngilizce Ekonomi dersleri vermiş , Rusya'da bir çok Üniversite'nin çalışmalarına katılmış , Amerika'da eğitim almış , Yozgat'lı bir ağabeyimizdir. Öyle cemaati , tarikatı yoktur. ''Benim Şeyhim Kainatın Efendisi Resul-i Ekrem'dir'' diyor.
Toplaştık etrafına biz soruyoruz heyecanla , o cevaplıyor muhabbetle , hoş bir akşamdı.
Sohbet ehli insan olabilmek kolay değildir. Yıllardır nefsini terbiye etmeye çalıştığını , ancak zerre kadar terbiye edemediğini , tasavvuf ile hem nefsini ezmeyi hemde dinini severek yaşamayı amaçlıyor. Güzel insan , ben senden razı oldum , Allah'tan senden razı olur inşallah...
Sohbeti çok güzel , muhabbeti çok tatlıydı. Haftanın belirli günlerinden toplanıp İslam üzre, Tasavvuf üzre sohbetler etmek için sözleştik. Artık akşamlarımızın daha verimli geçeceğinden , zarar ettiğimiz akşamları def edeceğimizden eminim.
Akıl ile nefs hususunda bir çok öğüt verdi , nefsin mertebelerini sıraladı , aklın insaoğluna oynadığı oyunları bildirdi.
Kuran-ı Kerim neden arapça indirildiği hususunda öyle bir tespitte bulundu ki bu güne kadar hiç bir kitapta yada ilim meclisinde görmediğimiz bir noktaya parmak basmıştı.
''Kuran-ı Kerim arapça değil , eğer ki Kuran-ı Kerim arapça olsaydı , araplar onu çok iyi anlar ve hepsi bu gün evliya mertebesinde olurdu'' dedi. Kuran-ı Kerim'in dili Allah'ça dır. Onu Türk anlarsa mertebe sahibi olur , ingiliz anlarsa mertebe sahibi olur'' dedi. Kuran-ı Kerim Peygamber Efendimiz Arap olarak doğduğu için arapça indirilmiştir , Türkiye'de doğsa Kuran-ı Kerim Türkçe olurdu o vakit arapların düştüğü duruma düşerdik'' dedi.
''Aklın kabul ettiğini , iman kabul etmez'' dedi. Bir çok insana şeytan bu yolla vesvese verir , şöyle ki ; İslam dini mantık dinidir , mantığına uymuyorsa bu dinde yoktur der , ve insanı imanından eder'' dedi.
Güzel de bir örnek verdi ,
Bir gün Halil Ağabeyimiz hastanedeki babaannesini ziyarete gittiğinde lazımlık ihtiyacı olduğunu bildiği için giderken lazımlık götürmüş , vardıklarında hastanede çorba içiliyormuş, Halil Ağabeye de ikram etmek istemişler ancak tabak tedarik edilememiş , bunun üzerine Halil Ağabey '' bu lazımlık tertemiz , üstelik hijyeniktir , sizin tabaklar deterjanla yıkanmış belki kimyasal kalıntılar vardır ancak bu lazımlık tamamen dezenfekte edilmiş'' demiş ve buna ikna olanlar lazımlığa çorbayı doldurduklarında , Halil Ağabey bir müddet düşündükten sonra reddetmiş ve şöyle açıklıyor '' evet lazımlık temiz ve hijyenik bunu aklım kabul ediyor , ama o lazımlığın ne amaçla kullanılacağını düşününce imanım o teoriyi kustu'' diyor.
Akıl insana oyunlar oynar , tasavvuf bu oyunlara karşı kalkandır.
Halil Ağabey ile sohbetlerimiz devam edecektir.
Vural Egemen Sarıgöz
21/03/2012
20 Mart 2012 Salı
Google'ın Yeni Telefonu Galaxy Nexus
Android 4.0 işletim sistemli telefon Andorid ile sadelikten dem vurarak daha kolay bir kullanım sunuyor. Simgelerle dolu metin listelerinin yerini, tıpkı dergilerdeki gibi büyük resimler ve kalın yazı tipinde metinler almış. Düğmelere basmanın sıkıcılığı yerine, yolunuzu eğlenceli ve tutarlı hareketlerle bulmanızı sağlayacak yönergelere yer verilmiş.Bu telefonu nasıl satın alabilirim diye soruyorsanız , Türkiye'de yalnızca Avea kampanyalı bir tarife ile kullanıcıya sunulmaktadır.
Temel Özellikler Şöyle;
Ekran
16M Renkli HD sAMOLED Teknolojisi
1 280 x 720 Harici .Çözünürlük
4,65" Harici Ekran Boyutu
Kapasitif Ekran
Platform
850 / 900 / 1 800 / 1 900 MHz GSM&EDGE Band
850 / 900 / 1 700 / 1 900 / 2 100 MHz 3G Band
3G Ağ ve Veri: HSPA+ 21
Android 4.0 (Ice Cream Sandwich)
Android tarayıcı
Fiziksel Özellikler
135,5 x 67,94 x 8,94 mm Boyut
137,9 g Ağırlık
Bellek
16 GB Dahili Bellek
Bağlantı
BT 3.0 + EDR Bluetooth
2.0 Yüksek Hızlı USB
USB Yığın Depolama mevcut
Android Internet HTML Tarayıcısı
WIFI a/b/g/n
AGPS Desteklenir
NFC Desteklenir
Kamera
5 Megapiksel
Dijital Yakınlaştırma
LED Flaş
Otomatik Odaklama
Çekim Modları
Beyaz Dengesi
19 Mart 2012 Pazartesi
Şimdiye Kadar Yedik; Ama Artık Yemezler!
GDO’ların ne olduğu malum; genetiği değiştirilmiş organizmalar. Şu an itibarıyla 12 tür GDO ülkemize girmiş, 42‘si de yoldaymış. Hatta Greenpeace de yakın zamanda www.yemezler.org/?ref=199489’da Yemezler isimli bir kampanya başlatmış. Kısa zamanda bu kadar imza toplanmış olması ise umut verici.
Eğer isterseniz sizler de birkaç dakikanızı ayırarak imza atabilirsiniz. Sitedeki rozet toplama sistemi de hayli eğlenceli. Hatta çeşitli aksiyonlarla toplanan rozetler sayesinde tişört ve bardak kazanmak da mümkün.
Uzun lafın kısası, eğer GDO’ların tabağımıza kadar gelmesi fikri sizi de rahatsız ediyorsa hala vakit varken www.yemezler.org/?ref=199489’a girip bir imza atabilirsiniz.
#yemezler
Bir bumads advertorial içeriğidir.
17 Mart 2012 Cumartesi
Fuub.Net'ten Kazandığım Android Tablet Geldi.
Geçtiğimiz günlerde Fuub.net webmaster forumu tarafından düzenlenen yarışmaya katılmıştım.Yarışma 02.02.2012 tarihinde başlamış 02.03.2012 tarihinde sona ermişti. Çekişler 10.03.2012 tarihinde gerçekleştirilmiş ve kazananlar açıklanmıştı. Çekiliş sonuçlarına tıkladığımda kazananın ben olduğumu görünce çok sevindim. Gerekli bilgilerimi ilgili arkadaşa gönderdim ve sağolsun işlemleri kısa sürede tamamlayarak Andorid Tabletin 3 günde elime ulaşmasını sağladı. Kargo geldiğinde büyük bir heyecanla açtı kutuyu ve işte Anroid Tablet karşımdaydı. Yarışmayı düzenleyenlere ve benimle birlikte yarışmaya katılanlara teşekkür ederim.
Yarışma ile ilgili detayların yer aldığı adres buradadır.
İlk kullanımında baya bir zorlandım diyebiliriz.İlk kez andorisli bir ürün elime aldım. Aslında daha önce bir kaç kez andoridli bir telefon almaya niyetlenmiş ve sonrasında kullanamam korkusuyla vazgeçmiştim. Tabletin şu an için bir problemi yok ancak flash player olayını bir türlü çözemedim. En kısa zamanda çözeceğim inş.
Tekrar Fuub.Net'e teşekkürler...
Gelelim ödülün özelliklerine ;
Android Mobee Nett S800 7″ inç Tablet
Mobee Nett 7" S800, teknik özellikleriyle konforlu ve eğlenceli kullanım sağlıyor. 800 MHz Via 8650 işlemci kullanan Nett, 256 MB bellek, 2 GB dahili depolama alanının yanında 32 GB'a kadar mikro SD kart desteği ile kullanıcıya ulaşıyor. Güçlü kablosuz ağ kartı ile mükemmel internet deneyimi yaşatan Nett, ethernet kablosu ile de bağlantı sağlayabilmektedir. 0.3 mp web kamera ile fotoğraf ve video çekebilir, sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. USB çıkışı ile USB flash bellek, mouse ve klavye bağlayabilirsiniz.
1 adet hoparlör, 1 adet kulaklık girişi, 2 adet USB girişi, 1 adet ethernet girişi, 1 adet mikro SD kart girişi ve dahili mikrofon bulunuyor.
İşlemci
· Via 8650 800Mhz
Sistem Hafızası
· 256 MB
Ekran
· 7" TFT Dokunmatik Ekran (Rezistif çoklu dokunmatik)
· 800x480 çözünürlük
Yön Sensörü
· Entegre yön sensörü
Kablosuz Ağ
· Entegre Kablosuz Ağ (IEEE 802.11 b/g)
İşletim Sistemi
· Android 2.2
USB Portu
· 2 x USB Portu (çevirici aparat ile)
. 1 x Ethernet Girişi (çevirici aparat ile)
Depolama
· 2 GB NAND
Ses Sistemi
· 1x Hoparlör
· 1 x Kulaklık Çıkışı
· 1 x Mikrofon Girişi
Web Kamera
· 0.3 MP Webcam
Batarya
· 2600 Mah entegre, 7.4 V
· 6 saate kadar (Bekleme süresi)
Ağırlık ve Boyut
· 190.5 (B) x 118.5 (E) x 15 mm
· 600 gr
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)