4 Mart 2012 Pazar

Nasa Bilim Adamının Mucizeye Şahitliği


“Görmediniz mi, Allah nasıl yedi göğü birbiri üstünde tabaka tabaka yarattı?” (Nuh Suresi 15. Ayet)

“Dolunay olmuş Ay’a ki; Sizler binip binip geçeceksiniz elbette tabakadan tabakaya. Böyleyken onlar acaba neden iman etmezler?”  (İnşikak Suresi 18-20. Ayetleri)

Günümüzde hepimizin bildiği bilimsel gerçeklerden biri olan yerin ve göğün tabakalardan oluştuğuna, göğün koruyucu yapısına ve her tabakanın farklı görevi olduğuna dair pek çok ayet bulunmaktadır. Fakat bu ayette ayrıca İnsanoğlu’nun tabakalardan oluşmuş göğü bir şeylere binerek geçeceği ve Ay’a doğru gideceği anlatılmaktadır. Ayetin sonunda insanlara tahmin edilmesi imkânsız pek çok gerçeğin ayrıntıları ile haber verilmesine rağmen hala neden iman etmediklerini sorması çok düşündürücüdür.



Ayrıca bilimsel verilere göre dünya ile yaklaşık aynı yaşta olan uydumuz ay’da ışık veren çok sıcak bir yapıya sahipti ve dünyayı aydınlatıyordu. Yakın geçmişte keşfedilen bu bilimsel veri Kuran’da şöyle ifade edilmişti;

“Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; gece ayetini sildik ve gündüz ayetini aydınlatıcı kıldık…” (İsra Suresi 17. Ayet)

Ayet; Arapçada gösterge, yol aydınlatıcı işaret ve delil anlamında kullanılmaktadır. Gece ayetinin silindiği dolayısıyla bir zamanlar gecelerin de aydınlık olduğu zamanla karartıldığı anlamı çıkmaktadır. Güncel bilimsel verilerle tamamen uyumlu şekilde yüzlerce milyon yıl önce ay dünyamıza çok daha yakındı ve görüntüsü neredeyse tüm göğü kaplıyordu. Yani sıra eski sıcak ve erimiş yapısı nedeniyle gece dünya semasında güneş gibi parlamış fakat insanoğlu yeryüzüne gelmeden uzaklaştırılıp sönmüştür. Gecelerin bir dönem büyük oranda aydınlık olduğunu ve sonradan karartıldığını bilmek eskiden imkânsızdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder